ana sayfa hakkımda şiirlerim yorumlar
1
2
3
4
5
tüm yazılarım
facebook | Hatice OLGUN Twitter | Hatice OLGUN
Ana Sayfa
Menü
Öz Geçmiş
Yazılarım
Çizimlerim
Şiirlerim
Fotoğraf Galerisi
Haber & Söyleşi
Yazarlardan
Yorumlar
Bana Ulaşın
Haber & Söyleşi / Türkiye Tarımı Nereden Nereye... « geri
2002 yılında 36,1 milyar TL olarak devraldığımız tarımsal milli gelirimizi, 2014 yılında 125 milyar TL’ye ulaştırdık. Tarım ürünlerimiz dünya pazarlarında aranılan ve bulunabilen marka ürünler arasına girdiği gibi, tarımsal ihracatımız 4 kattan fazla artarak 18 milyar dolara ulaştı. Türkiye, 78 milyon insanımızla birlikte 35 milyon turist ve son yıllarda insani sorumluluğumuz gereği ağırladığımız 2 milyon mültecinin de gıda ihtiyacını karşılamakla kalmayıp, üstelik 190 ülkeye 1707 çeşit tarımsal ürün ihraç eden ülke konumuna geldi. Ülkemiz tarımsal hâsıla bakımından 2002 yılında Avrupa’da 4. Sıradayken, 2005 yılından itibaren 1. Sıraya yükseldi.

Hepimizin de bildiği gibi ülkemizdeki son dönem politik gelişmeler gereği, Devlet yönetimindeki kimi üst kademelerde bazı geçici değişikliklere gidildi. Bu bağlamda, uzun seneler birlikte çalışma fırsatı bulduğumuz Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Sn. Mehdi EKER de geçtiğimiz günlerde yerini Sn. Kutbettin ARZU’ya devretti.

Geçici de olsa değişikliğin hayırlı uğurlu olması, muhakkak ilk temenni.. Ancak (2005-2015 arasında) yaklaşık 10 yıl aralıksız görev yaparak, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en uzun süre görev yapan tarım bakanı olma unvanını elinde bulunduran Sn. EKER’in de büyük kısmında iş başında olduğu 2002- 2015 arası dönemde yapılanlar hiç de küçümsenecek gibi değil.

Kulaktan dolma bilgiler ve hatta yalan yanlış söylentilerle insanların/ kurumların yıpratılmasının sıradanlaştığı bu dönemde mümkün olduğunca doğruyu söylemek, mümkünse belgelemek, en nihayetinde haklıya hakkı teslim etmek gerekir diye düşünüyorum.

Bu yüzden istedim ki (özellikle de Tarım Bakanlığının bir çalışanı olarak bizzat şahit olduğum) bu sıkı çalışma dönemini rakamlarla siz değerli okurlarımın da dikkatine aktarayım.

Tarımda Avrupa’nın En Büyüğü Olduk

Bakanlığımız olarak, son dönem (2002- 2015) kuşkusuz Türk tarımında büyük atılımlar gerçekleştirdiğimiz bir dönem oldu. Öyle ki son 12 yılın 9’unda büyüyen tarım sektörümüz, son yarım yüzyılın da en istikrarlı dönemine ulaştı diyebiliriz.

2002 yılında 36,1 milyar TL olarak devraldığımız tarımsal milli gelirimizi, 2014 yılında 125 milyar TL’ye ulaştırdık. Tarım ürünlerimiz dünya pazarlarında aranılan ve bulunabilen marka ürünler arasına girdiği gibi, tarımsal ihracatımız 4 kattan fazla artarak 18 milyar dolara ulaştı.

Türkiye, 78 milyon insanımızla birlikte 35 milyon turist ve son yıllarda insani sorumluluğumuz gereği ağırladığımız 2 milyon mültecinin de gıda ihtiyacını karşılamakla kalmayıp, 190 ülkeye 1707 çeşit tarımsal ürün ihraç eden ülke konumuna geldi. Ülkemiz tarımsal hâsıla bakımından 2002 yılında Avrupa’da 4. sıradayken, 2005 yılından itibaren 1. sıraya yükseldi.

Tarımda Faizsiz Kredi Dönemine Geçtik:

Bütün bunları yapabilmek içinse öncelikle çiftçinin elini rahatlatmak, çiftçimizi yüksek faiz yükü altında ezdirmemek gerekiyordu. Bu amaçla ilk iş olarak; 2002 yılında % 59 olan tarımsal kredi faiz oranlarını, sıfır ile % 8,25 aralığına düşürdük. Hayvancılık, sulama, sertifikalı tohumluk üretiminde faizsiz finansman dönemi başlattık, kredi faizlerini sıfırladık.

Sonuç olarak, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan kredi miktarının sadece Samsun’da; 2002 yılında 16,6 milyon TL iken, 2014 yılında 383 milyon TL olduğunu (dolayısıyla 23 kat artış) görebiliyoruz. Tarımsal kredi kullanımındaki artışa ilaveten, çiftçimizin geri ödeme gücünde de fark edilir bir değişim gözlemlemek mümkün.

Yine Samsun’da, çiftçi tarafından kullanılan tarımsal kredilerin geri dönüş oranına baktığımızda; Ziraat Bankasına 2002’de % 48,3 geri dönüş olurken, 2014’de bu rakamın % 99’a kadar çıktığını görüyoruz. Tarım Kredi Kooperatiflerine de keza aynı biçimde % 100’e yakın bir geri dönüşü son dönemde gözlemlemek mümkün.

Tarımda Birçok Yeniliğe İmza Attık:

Bakanlığımızın bu son dönemi tarımsal yenilikler açısından da oldukça verimli olmuştur, işte o ‘ilk’lerden bazıları;

2015: Tarım Sektör Entegre Yönetim Bilgi Sistemini (TARSEY) ile Ülkesel Tarım Envanteri Takip Sistemlerini (ÜTES) kurduk. Süs Bitkileri ve Tıbbi Aromatik Bitkileri iyi tarım uygulamaları kapsamında destekleme kapsamına, Yağlık Ayçiçeğini de sözleşmeli üretim desteğine aldık.  Yine hayvancılık faaliyetleri arasındaki (burada detaylara giremeyeceğimiz) pek çok kalemde koruma desteği vererek, hayvan gen kaynaklarına yönelik destek yanında ve pek çok hayvanı yine destekleme kapsamına dâhil ettik.

2014: Tarım arazilerinde, verimliliği azaltan miras yoluyla bölünmeye son verdik. Dünyanın en büyük Geofit Bahçesinin yapımına başladık. Aspir ve Kanola gibi endüstriyel önem arz eden bitkilerde alım garantili sözleşmeli üretime destek sağlarken, sertifikalı sürü yöneticisi (çoban) istihdamı sağladık. Kalkınma bölgelerinde ahır ve ağılların modernizasyonu ve inşasına % 50; yüksek verimli damızlık materyal alımına da % 80 hibe desteği başlattık. Denizlerin Terk Edilmiş Av Araçlarından Temizlenmesi Projesini başlatıp, meyve sularında ilave şeker kullanımını yasakladık. Yine düşük faizli kredi kapsamına alınan ürünler ve sübvansiyonlu kredi kapsamına alınan kuruluşlar oldu.

2013: Et ve Süt Genel Müdürlüğümüzü kurduk, ekmekte ve pek çok gıdada katkı maddelerini ve tabi işlenmiş et ürünlerinde kanatlı eti ile kırmızı etin karıştırılması uygulamasını kaldırdık. Takviye edici gıdaların üretimi ve satışına yönelik düzenlemeleri yaptık, gıdalarda tuz kullanımı oranlarına da düzenlemeler getirdik. Ekmek israfı kampanyası başlattık. Damızlık kanatlı ve su ürünleri yetiştiriciliklerini sıfır faizli tarımsal kredi kapsamına aldık, çok yıllık yem bitkilerini düşük faizli kredi kapsamına aldık. TMO alımlarında randevulu alım sistemine geçildi, Tarım İşletmeleri Kayıt Sistemi’ni kurduk, Tarım Bilgi Sistemi kurulum çalışmalarıyla Gönüllü Ofis Dostu Projesi’ni başlattık. Uluslararası standartlarda Milli Botanik Bahçesinin temeli atıldı.

2012: Sağlıksız gıda üreten, taklit ve tağşiş yapan firmaları kamuoyuna ifşa etmeye başladık. Ekmekte yüksek kepek, düşük tuz düzenlemeleri yaparak, ekmek satışı yapılan her noktada kepekli ekmeğin de bulundurulmasını zorunlu kıldık. AOÇ ile Türkiye’nin ilk yerli yoğurt mayasını geliştirdik, üretimine başladık. Ülke çapında Okul Sütü Programını, güvenilir gıda amaçlı soğutulmuş çiğ süte yüksek prim ödemesi uygulamasını başlattık. Meyvecilik havzalarını belirledik, ürün haritaları oluşturduk. Sertifikalı tohumda tarımsal kredi faiz oranlarını sıfırladık, traktör alımını düşük faizli kapsamına aldık. Tarım Parselleri Bilgi Sistemini kurduk, gönüllü olarak balıkçılıktan çıkacak gemileri destek kapsamına aldık.

2011: Tarımsal kredi cari faiz oranlarını 0- 7,5 aralığına düşürdük, besi desteği vermeye başladık. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığımızı; Gıda Tarım ve hayvancılık Bakanlığı adıyla yeniden yapılandırırken, merkez teşkilatını yeni ve modern bir hizmet binasına taşıdık.  EXPO 2016 Antalya ile EXPO bayrağını ülkemize getirdik. Tarım Müzesi kuruluş çalışmalarını başlattık, TMO alımlarında kaliteye dayalı alım sistemine geçtik. IPARD kapsamında, AB Kırsal kalkınma Desteklerini yatırımcılarla buluşturduk. Hayvancılık Biyoteknoloji Merkezi, Yumurta Tavuğu geliştirme Merkezi ve Enerji Tarımı Araştırma Merkezlerini kurduk.

2010: Tarımda gündelik bakıştan, stratejik planlamaya geçildi, Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modelini oluşturduk. Prim destekleri havza bazlı yapılmaya başlandı. Dünyanın 3. Büyük Tohum Gen Bankasını kurduk, Ulusal Gıda Referans Laboratuvarını hizmete açtık. Kuraklık Test Merkezi ile Tıbbi Aromatik Bitkiler Merkezini kurduk. Trakya’nın şap hastalığından ari olma statüsünü kazandırdık, Veteriner Sıfır Kontrol Noktaları açtık. GAP ve DAP kapsamında büyükbaş hayvancılık yatırımlarını desteklemeye ve yatırımlarda faizsiz, 7 yıl vadeli kredi uygulaması ile % 50 ile 60 indirimli biyogüvenlik kredisi uygulamasına başladık. Fındıkta alan bazlı gelir desteği ve alternatif ürün desteğini, Ardahan- Kars- Artvin Kalkınma Projesini başlattık. Web- Tarım Tv’nin yayınına başladık. Tarımsal İşletme Kayıt Sistemini oluşturduk, biyolojik- biyoteknik mücadeleyi destek kapsamına aldık.

2009: “174 Alo Gıda” hattını kurduk. Sütte fiyat düzenlemesi için destek verdik, çiğ sütün süt tozu olarak değerlendirilmesini destek kapsamına aldık. Küçükbaş hayvancılığı teşvik amacıyla, bu alandaki desteği artırdık. Ulusal Süt Kayıt Sistemi ve Damızlık Koyun Keçi Kayıt Sistemini kurduk. Reçeteli Zirai İlaç uygulaması ile Sertifikalı Tarımsal Danışmanlık uygulamalarını başlattık, işletme başına tarımsal yayım ve danışmanlık desteği verdik. Tütüne alternatif ürün desteği, iyi tarım- örtü altı iyi tarım uygulamaları desteği verilmeye başlandı. Ürün Konseyleri kuruldu. İzmir’de Uluslararası Tarımsal Araştırma ve Eğitim Merkezi kurduk. TMO alımlarında AB standartları modeline geçildi.

2008: Çiftlik Muhasebe Veri Ağı oluşturuldu. Sertifikalı tohum üreticilerine destek, hayvan başına destek uygulamaları başladı. Baklagilleri prim desteği kapsamına aldık, damızlık düvede % 60 faiz indirimli kredi ile GAP Eylem Planı dâhilinde drenaj- toplulaştırma çalışmalarına hız kazandırdık. Arıcılık Kayıt Sistemi ile Diyarbakır- Batman- Siirt Kalkınma Projelerini başlattık.

2007: Tarım Sektörüne yönelik Ortak Akıl Toplantıları başlattık. Tarımsal Yatırımcı Danışma Ofisi (TARYAT) kurduk. Kurumsal- sektörel derinlik analizi uygulaması ile bitki koruma ürünleri için Bayilik Sınav Sistemini getirdik. DOKAP Projesini başlattık. Su Ürünleri Bilgi Sistemi ile Gıda Güvenliği Bilgi Sistemini kurduk. Kuraklıktan zarar gören çiftçilerin desteklenmesi yanında, özel sektör- üniversite- STK’lar için AR-GE desteği vermeye başladık. Makine- ekipman- yağmurlama sulama yatırımlarına % 50 hibe desteği başlattık, tarım arazilerinde bölünmez parsel büyüklüğü belirleyerek parçalanmasının önüne geçilmesine başlandı.

2006: Tarım Kanunu yayınlandı. Devlet Destekli Tarım Sigortası uygulaması başlattık. Damla ve yağmurlama sulama sistemleri yatırımlarına faizsiz 5 yıl vadeli kredi uygulaması ile kırsal kalkınma yatırımlarına % 50 hibe desteği başlattık. Küçükbaş hayvancılık destek kapsamına alındı, tüm hayvansal yetiştiricilikte % 60 faiz indirimli kredi uygulaması başlattık. İpekböcekçiliği ve tiftik üretimini destekledik. Aspiri prim desteği kapsamına aldık. Sünede (daha önce havadan yapılan ilaçlamalarda) yerden ilaçlamaya geçildi, biyolojik mücadele başlattık. Akredite Veteriner Hekimlik uygulamasını başlattık. ÇATAK Projesi ile çevre amaçlı tarımsal arazilerin korunmasına yönelik destek başlattık.

2005: Hububat ürünlerini prim desteği kapsamına aldık. Gübre desteğini nakit olarak ve doğrudan çiftçiye verme uygulamasına başladık, toprak analizi için ilave destek başlattık. Sertifikalı tohum ve fidan kullanımını destek kapsamına aldık, meyve bahçelerinin yenilenmesine destek verdik. Yerli gen kaynaklarımızı halk elinde koruma altına aldık, aşı desteği verdik. Organik tarım için ilave destek verip, Organik Tarım Bilgi Sistemini kurduk. Bombus arılarını desteklemeye başladık, patates siğili mağduru üreticiye destek verdik. Alo Ofis Ürün Alım hattını kurduk. TMO’da emanet alım sistemi başlattık.

2003- 2004: Çiftçilerimize mazot desteği vermeye ve hayvansal hastalıklardan ari işletmeleri desteklemeye başladık. Tarımsal Kalkınma Kooperatiflerine faizsiz kredi verdik. Su Ürünleri Yetiştiriciliğini destek kapsamına aldık. Arıcılık ve buzağı desteği verdik. Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesini ve de Balıkçı gemilerine ÖTV’siz akaryakıt verme uygulamasını başlattık.

Ülkemizdeki bu gelişmeler doğrultusunda gelelim Samsun’dan bazı tarımsal rakamlar;

Samsun çiftçisine verilen toplam tarımsal destek; 2002’de 23 milyon TL iken, 20014’de bu rakamı (9 kat) artırarak 216 milyon TL’ye çıkardık.  Samsun’da çiftçilerimize; toplam 83,8 milyon TL mazot desteği, toplam 81,3 milyon TL gübre desteği ile 1,4 milyon TL toprak analizi desteği ödedik. Gübre ve mazot fiyatlarındaki artıştan üreticiyi koruduk.

Prim ödemelerinin kapsamını genişlettik, desteğe tabi ürün sayısını 4’ten 17’ye çıkardık. Üretimi planlayıp; desteği, ürünün en uygun yetiştiği bölgelerde ödeme uygulamasını başlattık. Samsun çiftçisine verilen prim desteği ise; 2002’de 808 bin TL iken, 2014’de 24;2 milyon TL’ye çıkmıştır (29 kat).

Öncelikli sektör olarak ele aldığımız Hayvancılık Sektöründe ise, yine Samsun çiftçimize; 2002’de 1,6 milyon TL destek verilirken, 2014’de bu rakam 42,5 milyon TL olarak artırılmıştır (27 kat). Yeni başlattığımız Sertifikalı Sürü Yöneticisi Programı kapsamında kurslar düzenlemekle kalmayıp sertifikalı çoban çalıştıran işletmelere yıllık 5 bin TL destek sağladık.

Samsun’da Tarımsal Kooperatiflere verilen kredi desteğine gelince; desteklenen kooperatif sayısı 2002’de 4 iken, 2014’de 32’ye, destekleme miktarı ise 897 bin TL’den, 40,2 milyon TL’ye çıkarılmıştır. Yine, Samsun’da tamamlanan 132 tarımsal sanayi tesisine 25,6 milyon TL hibe desteği ödedik, 919 kişiye istihdam sağladık. 5314 adet yeni makine- ekipmana, 23 milyon TL hibe desteği sağladık.

Doğal afetlerin giderilmesi için 70 yıllık bir rüya olan Tarım Sigortaları uygulamasını 2006 yılında başlattık. Türkiye’de 10 bin, Samsun’da 198 tarım danışmanını göreve başlattık. Suni tohumlama çalışmalarına hız verdiğimiz Samsun’umuzda; bu alandaki rakamı 5 kat artırarak 63 bin 17 (63.017) adede çıkardık. Son 13 yılda Samsun’da; şap, brucella, sığır tüberkülozu, şarbon, koyun- keçi vebası/ çiçeği ile kuduz gibi hastalıklara karşı etkin aşılama programları uyguladık. Büyükbaşta, hayvanların tamamını kayıt altına aldık.

Halkımızın Gıda Güvenliği öncelikli derdimiz oldu;

Gıda mevzuatımızı AB gıda mevzuatı ile uyumlu hale getirdik. Halkımızın sağlığını korumak için; ekmekten et ürünlerine, gıda takviyelerinden katkılara, ambalajdan israf meselesine kadar çok sayıda düzenlemeyi hayata geçirdik. Üretim ve satış noktalarına denetimlerimizi artırdık, 2002’de 17 olan gıda denetçisi sayısını 2014 itibarıyla 147’ye; denetim sayısını ise 760’tan 12 bin 786’ya çıkardık. Halkımızın 24 saat ulaşabileceği 174 ALO GIDA hattını faaliyete geçirdik.

Mera ıslah çalışmalarına da önem verdiğimiz Samsun’da toplam 21 proje çerçevesinde 33 bin 531 (33.531) dekar alanda mera ıslah çalışmalarımızı tamamladık. Sağladığımız desteklerle, kaba yem ihtiyacımızın % 75’ini karşılar hale geldik.

Fındıkta strateji oluşturduk;

Uygulamaya koyduğumuz Yeni Fındık Stratejisi ile; ruhsatlı alanlarda üretim yapan çiftçilerimize “Alan Bazlı Gelir Desteği”, ruhsatsız alanlarda üretim yapan fındık yetiştiricilerimize de alternatif ürüne geçmeleri halinde “Alternatif Ürün Desteği” verdik. Samsun’da son 5 yılda ruhsatlı alanlarda yapılan üretim için toplam 245 milyon TL destek ödedik.

İlle eğitim;

Kaliteli, bereketli ve kazançlı bir üretim için çiftçi eğitimlerine önem verdik. Samsun’da 2003- 2014 döneminde, farklı tarımsal konularda 280 adet kurs açtık, 5624 çiftçimizi eğittik. Toplamda 457 bin 715 kitap ve broşürü bilgilendirme amacıyla çiftçilerimize dağıttık.

Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu Kuruldu;

Samsun’umuzun, IPARD programı ile AB tarafından ülkemize sağlanan kırsal kalkınma desteğinden faydalanması sağlandı. Et, süt ve su ürünlerini destekleyen IPARD kapsamında kırsal alandaki pek çok yatırıma da hibe desteği sağlandı. Ekonomi ve istihdama katkı sağlayan program çerçevesinde Tarım ve Kırsal kalkınmayı destekleme Kurumu Samsun İl Koordinatörlüğü kuruldu. Bu kapsamda; toplam yatırım tutarı 190,7 milyon TL olan ve yaklaşık 107,6 milyon TL hibe sağlanan 669 adet proje ile sözleşme imzalandı.

Çevre Amaçlı Tarımsal Arazilerin Korunması (ÇATAK) Projesi;

2006 yılında başlatılan ve tarımın neden olduğu çevre sorunları ile mücadele edilmesini amaçlayan ÇATAK Projesine 2010 yılında dâhil olan Samsun’da; üretirken çevreye saygılı, doğal dengeyi gözeten ve yanlış tarımsal uygulamaların neden olduğu sorunların çözümünü esas alan projeleri uygulayan üreticilere destek sağladık. Bu kapsamda Samsun’da bu güne kadar toplam 18,6 milyon TL destek ödedik.

TİGEM’in ürettiği kaliteli tohumluk ve damızlıkları üreticimize ulaştırdık;

Son 13 yılda; 52 bin 67 (52.067) ton hububat ve 483 ton yem bitkisi tohumu dağıttık. Hayvan yetiştiricilerine bin 17 (1.017) baş damızlık sığır ve bin 286 baş damızlık koyun tahsis ettik. Sertifikalı tohumluk kullanımını yaygınlaştırmak ve tohumluğa kolay ulaşım sağlamak amacıyla Samsun’da 7 adet TİGEM Bayisi oluşturduk. Gelemen İşletmesini 2004 yılında özel sektör yatırımlarına açmamızın ardından kiracı firma tarafından yapılan 52 milyon TL yatırım ve teknolojik yenilenmeler neticesinde verim ve üretimde önemli artışlar sağlanmıştır.

TMO alımları arttı;

Toprak Mahsulleri Ofisi ile Samsun’da son 13 yılda, 75 bin 878 (75.878) ton hububat alımı yaptık ve karşılığında çiftçilerimize 33 milyon TL ödedik. TMO ile 2006- 2007- 2008 alım sezonlarında toplam 79 bin 490 (79.490) ton haşhaş kapsülü alımı karşılığında 2 milyon TL öderken, 13 yılda da bin 23 (1.023) ton haşhaş kapsülü karşılığı toplamda 2 milyon TL ödedik. Hem bedelleri kısa sürede çiftçilerimizin hesaplarına yatırarak bekletme yoluyla mağdur etmedik, hem de randevulu alım sistemi uygulaması ile günlerce sıra beklemelerinin önüne geçtik.

Arazi toplulaştırma çalışmalarına hız verdik;

Samsun’da parçalı arazileri birleştirmek, üretim girdilerini azaltıp üretici gelirlerini artırmak amacıyla Arazi Toplulaştırma çalışmalarına önem verdik. Yaklaşık 6 milyon TL kaynak kullandığımız 19 bin hektar alanda toplulaştırma çalışmalarını bitirerek parçalı arazileri birleştirdik, 18 bin hektar alanda ise çalışmalarımız devam ediyor. Arazi toplulaştırması ile birlikte tarla içi drenaj, yol ve toprak ıslahı gibi çalışmaları kapsayan tarla içi geliştirme hizmetlerine ağırlık verdik.

Sertifikalı fidan ve tohum kullanımını destekledik;

Sertifikalı tohum ve fide/ fidan kullanımını 2005 yılında, sertifikalı tohumluk üretimini de 2008 yılından bu yana destek kapsamına aldık. Samsun’da 2005- 2015 döneminde; sertifikalı tohumluk kullanan çiftçilerimize toplam 5,7 milyon TL destek ödemesi gerçekleştirdik. Sertifikalı tohumluk üretiminde ise 2008 yılından bu yana 81 bin TL destek verdik.

Geri dönüş üretimde artış olarak gerçekleşti;

Bütün bu destek, teşvik ve çabalarımız iyi niyetle yapılan her şey gibi çok şükür ki karşılığını buldu. Türkiye tarımda Avrupa birincisi olduğu gibi, Samsun’da da birçok üründe üretim artışı sağlandı. Tüm tarla ürünlerinde 2002’ye oranla toplamda % 42 oranında artış yaşanırken, ürün bazında en belirgin artışlara baktığımızda; % 1.417 (bin dört yüz on yedi) gibi çok yüksek bir seviyedeki artışla Karnabaharda gözlendi. Bunu sırasıyla; % 171 artışla Çeltik, % 102 oranındaki artışla Ayçiçeği, % 52 artışla Patlıcan, % 44 ile Biber,  % 43 ile Ispanak, % 18 ile Fındık, % 16 ile Lahana ve % 12 ile Fasulye takip etti.

Hayvansal üretimde ise aynı dönemde (2002- 2014); kültür ırklarında (hayvan baş sayısı olarak) % 104, keçide (yine hayvan baş sayısı olarak) % 58 ve tabi süt üretiminde (ton) % 44 artış meydana geldi (Kaynak: TUİK).

Yorum Yazın Tüm Yorumlar
Güvenlik
Galeri
Sayfanın tüm hakları Hatice OLGUN’a aittir. 2015 ©
ana sayfa | hakkımda | fotoğraf galerisi | çizimlerim | şiirler | haber & söyleşi | yazılarım | yazarlardan | Yorumlar | bana ulaşın KA İnternet Bilişim Teknolojileri Tic. Ltd. Şti.