Kinoa tahıl olmamakla birlikte tahıl gibi kullanılmaktadır. Görünümü ve tadı tahıla benzeyen bitki, esasında Ispanakgiller familyasına ait bir çeşit otsu bitkidir. Etli ve besleyici yaprakları vardır, salkım salkım açan çiçekleri zengin besin değeri olan minik tohumlara dönüşürler.
Yenilen kısmı da bu kurutulmuş boncuk görünümlü minik tohumlardır. Dünyayı besleyen 2 temel tahıl türü bildiğimiz gibi pirinç ve buğdaydır. Lakin özellikle pirincin fazla miktarda suya ihtiyaç duyması küresel ısınmaya eklenince buğday ve pirinç rekoltesindeki düşüş son yıllarda alternatif bitkiler arayışını gündeme getirmiştir.
Dünyadaki olası bir tahıl sıkıntısında gübre ve su problemi olmayan, pirinçten iki kat daha fazla protein içeren ve her türlü toprağa uyum sağlayabilen Kinoa alternatif ürün olarak düşünülmektedir. Yüksek oranda protein ve tüm temel aminoasitleri içeren ve bitkisel gıdalar arasında en yüksek protein içeriğine sahip olan bitki, süper besin olarak adlandırılmaktadır.
Öyle ki içerdiği amino asitlerin miktarı ete yakındır, öyle ki filizlendirilmiş Kinoanın etten daha yüksek protein emilim gücü olduğu bilinmektedir. Bu özelliğine düşük yağ oranı da eklenince bitki, özellikle vejetaryen- vegan tarzı beslenenlerin, spor yapanların, sağlıklı beslenme trendlerine ilgi duyanların ve en çok da gluten içermemesi dolayısıyla Çölyak hastalarının özenle tercih ettiği besinlerdendir.
Bildiğimiz gibi Çölyak hastalığı hızla yaygınlaşmakta ve bu hastalar buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi glüten içeren tahılların hiçbirini tüketememektedir. Dolayısıyla da gerek bu hastalık sebebiyle ve gerekse de glutenin zararları konusunda yaygın bilinçlenmenin etkisiyle, glutensiz besinler arayışına giren toplumun bu yöndeki taleplerine cevap verme noktasında da Kinoa ülkemizde de önümüzdeki yılların gözde bitkileri arasında yerini alacak gibi görünüyor.
A, B, C, D ve K vitaminlerini içeren Kinoada kolesterol olmadığı gibi, ayrıca çinko, magnezyum, fosfora ilaveten bol miktardaki lif içeriği ile kabızlığa, kalsiyum içeriği sayesinde kemik ve dişlere, yüksek orandaki demir muhtevası ile kansızlığa iyi gelmektedir. İçerdiği süperoksit dismutaz enzimi ile doku yenilenmesini sağlarken, serbest radikallerin hücreleri hırpalamasını engelleyerek kanser hastalığını da önlemiş oluyor. Ayrıca içeriğindeki lignin sayesinde kalbi güçlendirmekte, bir antioksidan olan Kuersetin maddesi ile bahar alerjilerine karşı destek sağlamaktadır. Bunlardan başka diyabete ve yüksek tansiyona da iyi gelen Kinoa için neredeyse her derde deva denilebilir.
Besin değerini daha iyi anlatmak açısından denebilir ki; NASA uzaya gönderilen astronotların beslenmesinde Kinoa kullanmış, Birleşmiş Milletler de 2013 yılını "Kinoa Yılı" ilan etmiştir. Anavatanı Güney Amerika'daki And Dağları olan ve ülkemizde son birkaç yıldır tanınıp tüketilmeye başlanan Kinoayı, ülkemizde büyük marketlerde bulmak mümkündür.
Kullanımına gelince tadı ve kokusu pek baskın olmayan Kinoayı, hiç yadırgamadan bulgurun ve pirincin kullanıldığı bütün yemeklerde kullanmanın mümkün olduğu bilinmektedir. Pilav, çorba, salatalarda kullanılabileceği gibi; ekmek, kek ve kurabiyelerle dolma içlerinde kullanımı tavsiye edilmektedir.