ana sayfa hakkımda şiirlerim yorumlar
1
2
3
4
5
tüm yazılarım
facebook | Hatice OLGUN Twitter | Hatice OLGUN
Ana Sayfa
Menü
Öz Geçmiş
Yazılarım
Çizimlerim
Şiirlerim
Fotoğraf Galerisi
Haber & Söyleşi
Yazarlardan
Yorumlar
Bana Ulaşın
Haber & Söyleşi / Gül Yüz Güldürdü... « geri
Sevgililer gününden bir gün öncesi, yani 13 Şubat günü Samsun Büyükşehir Belediyesi Mezat Alanına doğru yola çıktık. Mezat ve mezat yeri görmüş olanımız yok aramızda, ama tarife göre istikamet Kutlukent civarı. “Dümdüz gidin, sonra ilk üstgeçitten sağa dönün” dediler, döndük. Daha önce herhangi birinden bir kutlama çiçeği almış olmamız şart değil pek, bir çiçekçi dükkanı görmüş olmalıyız en azından. Bir çiçek nasıl kokar biliyor olmalıyız, pencere önünde bir hercai yetiştirmiş olmalı yada ilkokulda resim defterinin ilk sayfasına kocaman yapraklı bir çiçek çizmiş olmalıyız. Olmalıyız da, biz bir mezada ilk defa geliyorduk.

“İlk” daima tecrübesizliktir. Kat kat giyinmişim ben de, zira orası hal yeri gibi hayalimde. Açıkta yada yarı açıkta sergilenecek çiçekler, en azından üstü kapalı bir pazaryerini andıracak ortam, hal kadar büyük olmasa da... Ve “buranın müdürü kimdi?” yada “hanginiz çiçekçi, hanginiz üreticiydi?” derken o çok üşümelerimden biri gelecek ve soğuktan tir tir titreyeceğim sandım ben de… Ama ne, doğru tahmin edememişim. Doğru tahayyül edememişim. Bilememişim velhasıl!

Tek tarafı oturaklı küçük bir basket salonu gibi, veyahut biraz sinema gibi, daha çok bir amfi gibi mezat yeri. Bir kere açık havada, yada yarı açık değil. Muhafazalı ve bildiğin duvarlı bir yapı:) Hatta aralara bir yerlere ufo denilen ısıtıcılardan koymuşlar. Çiçek de kokuyor mis gibi, “daha ne ister insan” deyip oturuyorum, meraklı insanların nezaketen gösterdiği bir yere.  Yedi sekiz sıra basamaklı burada oturma yerleri ve ikişer kişilik olan sıravari her bir masada her kişi için birer düğme bulunmakta. Yaklaşık 5 YTL. Karşılığında işler hale getirilen ve müzayede katılımına fırsat veren bu düğmelere basıldığında; tabelada hareket halinde olan rakamlardan birine talip olmuş oluyorsunuz, boy gösteren çiçeğe alıcı niyetiyle.

Çiçek nerede boy gösteriyor gelelim buna. Oturma yerlerini önünde, tıpkı marketlerdeki yürüyen sistem gibi hareketli dar bir platform var. Üzerinden çiçekler geçiyor sırasıyla. Podyumda mankenlerin salınımı ne ki; renk renk, koku koku, boy boy çiçekler var burada. Kimi sarı, kimi mor, kimi kırmızı, kimi beyaz, kimi lila… Kimi gül, kimi lale, kimi kasımpatı, kimi şebboy, kimi bir mimoza...

Burada müdür olmayı bırakın, gül öbeği taşırken eline diken batan işçi olmak bile güzeldir, eksper olmaksa biraz farklı. Platformda yürüyen güller önünden geçmekte eksperin, genç eksper çiçeği ilk gözlemleyen olmakta ve; “lekeleri var, birkaç tane boş çıkar, iyi durumda” gibi ibarelerle fikirler beyan etmekte, pür dikkat kesilen alıcılara... Sonra bir tabelada; en üstte malın numarası, ortada alıcılardan biri düğmeye basmadıkça sabitlenmeyen fiyat ve en altta da üreticisinin ismi yer almakta. Eksperden hızlıca yorum alan çiçek, bir görevlinin elinde bir süre tutulmakta sonra kim alıcı durumdaysa onun bölmesine görevlilerce taşınmakta.

Her şey açık, doğru ve bütün alıcı ve satıcılar açısından piyasa eşit şartlarda işlemekte kısacası. Öyle ki çiçeklerin mezata çıkış sırası bile rast gele ve bir kuraya tabi. Telefonlar vızır vızır işlemekte, o sırada İzmir mezatında gülün demeti kaça gidiyor yanımdaki üretici öğrenebilmekte. Yada malına biçilen fiyatı düşük bulan üretici, dilerse malını geri çekebilmekte.

O sırada bir süre iki üretici ile sohbet ediyor ve belki yukarıdaki bilgilerin çoğunu da aslında onlardan alıyoruz; “bu sene üretim az oldu nispeten” diyorlar. Nedenini sorduğumuzda ise bakın nasıl açıklıyorlar;

İsmail Yüksel (Kesme Çiçek Üreticisi/ Bafra): “Üretim bu yıl oldukça azaldı, bu da çiçek fiyatlarının yükselmesine sebep oldu. Zira yüksek girdi fiyatları ve ithal çiçek olayı çiçekçiliği bir miktar vurdu. İthal çiçek gelince üreticilerden rekabet edemeyen oldu, onların da çoğu çiçekçilikten sebzeciliğe kaydı. Satışlar özel günler yakınlarında artıyor. Üretici; kesim zamanını bu günlere denk getirme gayretinde, hatta hasadı geciktiren veya birkaç gün önce hasat etmek durumunda kalıp o günlere kadar saklayan üreticilerimiz var. Böyle zamanlarda en çok giden tartışmasız gül, fakat her gül değil. Kaliteli olması ve sap uzunluğu önemlidir. Bir de dikensiz olan çeşitler var ki onlar da en son gelişmelerden birisi. Gül demet olarak yani 20 adedi birlikte satılır. Ama her çiçek türünün demet adedi farklıdır, gülde 20 adetken, başa birinde örneğin karanfilde sayı değişebiliyor. Bizler üreticiler olarak gelişmelere kayıtsız kalmadan piyasayı takip etmeye çalışıyoruz.”

Tekin Terzi (Kesme Çiçek Üreticisi/ Bafra): “Gül, gerbera, krizantem, şebboy, karanfil gibi çiçekleri uzun süredir üretmekteyiz. Serada ve açıkta üretim yapıyoruz. Tabiki şu gördüğünüz çiçekler kış şartlarında olduğumuz için serada üretildi, yazın daha çok açıkta yetiştiricilik söz konusu. Sera üretiminin maliyeti yüksek, zira bu soğuk günlerde sıkça ısıtma yapmamız gerekmekte. Fakat yinede serada yetişen çiçek daha canlı ve görsel bakımdan daha kaliteli olmakta, açıkta yetişen nispeten renk vs. açısından daha solgun diyebiliriz. Girdiler ve buraya taşıma bedelleri de oldukça yüksek. Nadiren malı getirmeden bulunduğumuz yerde satış yapabiliyoruz, miktar az olursa özellikle. Bu durumda da yani malı buraya getirmeden satış bildirmek biraz fazla ödeme yapmak anlamına gelebiliyor. Ama yine de kayıt altına alınmış oluyor. Çiçeklerin dayanma süresi mevsime yada çiçek türüne göre değişir elbette. Mesela 15 gün dayanan çiçek var, bazen de şartları çiçek saklamak için daha titiz hazırlamak zorundasınız”.

Murat Dönmezkol (Sahil Çiçekçilik/Atakum): Özel günler öncesinde çiçek mezatları daha bir önemlidir. Miktar ve kalite olarak böyle günlerde talepler yükselir. Bizde örneğin yarın (14 Şubat Sevgililer Günü’nde) en çok gül satışı olacaktır. Ben şahsen bugün buradan 200 adet gül aldım, yarın satmak üzere. Normaldeki durumla kıyaslayınca satış durumunu; diyebiliriz ki satışlar 4 kat yükselecektir diğer günlere oranla. Bunun yanında Anneler Günü, Babalar Günü ve özellikle Öğretmenler Günü vs. günler de çiçek satışlarının tavan yaptığı günlerden. Bu pek değişmez. Alıcılar gülde daha çok; renk, görünüş, sap uzunluğuna dikkat ederler. Bunun yanında halkın gelir ve statü gibi özelliklerine göre diğer çiçekler de gidiyor diyebiliriz. Yani buket ve arajmanlar da tercih edilebiliyor”.

Son olarak; “peki tazelik konusunda ayrımları ne olsun tüketicinin, yarın malum koşa koşa çiçek almayı düşünenler çoğunluktadır?” dediğimizde ise; tazeliğin alıcı tarafından anlaşılması için çok sır bir kriter olmadığını, burada önemli olanın görsel öğeler olduğunu bildirdiler. Ve öğrendik ki hangi çiçek olursa olsun; rengi canlı olmalı, pörsümemiş ve diri olmalı gibi özellikler esas alınmalı kısaca.

Ve nasıl birinden alındığı da en az çiçeğin tazeliği ve güzelliği kadar mühim böylesi günlerde galiba:) Önemseyen herkesin Sevgililer Günü kutlu olsun diyoruz,




Yorum Yazın Tüm Yorumlar
Güvenlik
Galeri
Sayfanın tüm hakları Hatice OLGUN’a aittir. 2015 ©
ana sayfa | hakkımda | fotoğraf galerisi | çizimlerim | şiirler | haber & söyleşi | yazılarım | yazarlardan | Yorumlar | bana ulaşın KA İnternet Bilişim Teknolojileri Tic. Ltd. Şti.