|
|
|
|
|
|
Aliye Rona’ya cuk oturmuş, türkülere- filmlere konu olmuştur, bilirsiniz; Bizde kaynana kendi eliyle seçmediyse gelini en başından, gelin sonradan ağzıyla kuş tutsa yaranamazmış. Ayağını yıkasa- minderini cebinde taşısa- sırtını kaşısa yok işte... Bir kere tutmadı mı tutmazmış. Her fırsatta yaşına- kaşına- omuz başına kırk kusur bulur, kendi elceğiziyle seçmediğini ölse unutmazmış. Arada bir diline vurur; "biz aşşakilerin Fatmayı alacaadık oğlana emme olmadı" der, "Okuttu mu netti gavurun gızı" diye devam eder,
zehrini akıtırmış...
Lafı nereye getireceğim biliyonuz mu, pardon “biliyor musunuz”?
Bir ülkede, tam da en dik durulması icap eden dönemde (sırf kendi seçtiği parti iktidar olamadı diye) hükümete eleştirilerin dozuna ve ayarına...
Önce ısrarla belirtmeliyim ki ben AKP’li değilim, hiçbir partili değilim.
Ama el insaf..
Ampulünüz patlasa- öküzünüz çatlasa- delinin biri damdan atlasa- ramazanda top patlasa- bakkal eksik hesaplasa- komşu kızı ip atlasa vs. vs...
Güdümlü füze gibi hazırda duran - şamara şayan bir "suçlu" hükümetiniz de olmasın lütfen. Hem de en alakalı-en alakasızından..
Mesela rahatça yüklenin; içlerinden biri kurultayda çiftçi azarladığında..
Bu olur.. En azından olaya şahitsiniz..
Mesela yüklenin; içlerinden biri beldesinin Tedaşını-mucur döşettiği sahasını oğlunun sünnet düğünü için kullandığında..
Bu da olur, zerre haksızlık etmezsiniz..
Mesela yüklenin; akademik kadroyu dilediği gibi donatmasına, önceki hükümetlerin emsal icraatlarına rağmen en azından mesnetlisiniz..
Mesela yüklenin; Deniz Feneri adı altında sermaye siyasallaşmasına,
En azından belgelediniz..
Yüklenin; siyasi arenanın karşılıklı sözel kirlilik bulaşmasına,
En azından işittiniz..
Ama her konu-her konu-her konu olmasın suçlamanıza mesnet..
Akıllıca olsun, sonradan arkasında durulsun..
****
“Her konu- her konu- her konu” ya bir örnek mi?
Buyurun öyleyse…
Yazılarını beğenerek takip ettiğim bir hanım yazar sitesinde diyor ki;
"Böyle saçma sapan uzun bir tatil- böyle bir hükümet olmasa doğuda askerler şehit düşmeyecekmiş"
Nasıl yani?
Hükümet bayram tatilini dokuza çıkardı,
Askerler sevindi "waw" dedi,
Tatilden istifade birazı Hakkâri/Şemdinli’deki beyaz şezlonglara, kalanı jütten hamaklara serildi,
O sırada "kedi eti yedi",
Bunu da "hükümet organize etti" öyle mi?
Sonra aynı hanımefendi devam ediyor;
"Böyle saçma sapan uzun bir tatil- böyle bir hükümet olmasa, Esat Edin ve çocukları ölmeyecekmiş"
Hükümet acaba özellikle tatil etmiş olabilir mi ki, denk getirilsin Esat bey tatile gitsin, orada kader tecelli etsin...
Hatta umulur ki doğaüstü güçlerle hükümetin işbirliği sonuç versin,
Esat bey için bardaktan boşanırcasına bir yağmur peyda edilsin..
Hatta kamp çadırı haşemalarla aynı kumaştan kesilsin,
Hükümet “olaydaki parmağını” arsızca inkar etsin..
Olabilir mi?
Bir şarkının söylediği gibi "bu iş zor yonca"..
Hükümetler eleştirilir, hem de yerden yere vurulur gerektiğinde,
Ama insaflıca,
Ama akıllıca.. |
|