Ne koalisyon kurulabiliyor, ne Balkanlardan mevsim normalleri geliyor, ne Arka Sokaklar final yapıyor ve ne de TMOBB mimarlık faaliyetlerine dönüyor…
Hem hiçbir şeyin, bir türlü olması gerektiği gibi olamadığı belirsizlik günlerindeyiz.. Ve hem de belirsizliklerin muazzam stabilitesinden hareketle acayip bir istikrar (!)
7 Haziran seçimlerinde, partilerden biri lehine % 41 gibi açık ara önde sonuca rağmen, sandıktan bir “tek başına iktidar” bile çıkaramayan mevcut sistemden şapkadan tavşan çıkarmasını beklediğimiz ilginç zamanlar bunlar.
Kimimiz farkında, şapkadan tavşan çıkmayacak. Yerine kör topal sistemden tıkadığı yolu tekrar açmasını istemek, bu minvalde sandığı halkın önüne yeniden koymak tek çıkar yol gibi dursa da,
Öte yandan şapkadan tavşan çıkması için bekleşenlerin, hayallerine epeydir ilk kez bu denli yaklaştığı göz önüne alınınca (artık “tamam AKP’li ortaklığa da razıyız” noktasına gelen) koalisyon ısrarcılarını da anlamak mümkün.
Ve tabi, “dünya gözüyle bir koalisyon göreyim de, ölürsem öyle öleyim” raddesindeki acelecileri de… Hayır, biz de aynı eli kolu bağlılıktan şikayetçi isek de;
Bizim sebep “bi gidemedi AKP”den ziyade, “bi gelemedi istikrar”, bildiğiniz üzere.
***
Sabrı tükenenlerden biri de HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, namı diğer Selo...
(Not; Dedim, ‘kızım, sen koskoca bi Engin Ardıç mısın ki ‘Selo aşağı Selo yukarı’ uslüpla yazacaksın. Ama ne göreyim, Selo twitinde Başbakanla dalga geçmiş.. O an dedim ne kadar espritüel bi eş başkan, kesin beni anlayacak J )
Diyor ki Selo; “AKP, bir aydır hakkı olmadığı halde hukuksuz ve gayrimeşru olarak Türkiye’yi yönetiyor. Cumhurbaşkanının, hükümet kurma görevini uzun süredir vermemesi normal değil.”
Halbuki.. büyüyünce Çipras mı- Cem Yılmaz mı- Arif Sağ mı olacağına, yahut Kandil’deki ağabeyi gibi “Işid’e karşı şerefli bi savaşın içinde” mi yer alacağına karar veremediği günlerde, biraz da mevzuat öğrenseydi...
Gerçi, o zaman da biz nasıl öğrenecektik, onun bilmesi gerekenleri (yahut ben şu yazıyı yazarken duyduğum keyfi, maazallah tütün gibi yollarda filan arasaydım) di mi…
Ne demişler “her şerde bir hayır”.. Neyse, buyurun mevzuat. Bakalım, Demirtaş’ın dediği gibi Beştepe süreci kasten mi geciktirmiş?
(Yoksa bu da bildik iftiralardan biri de Erdoğan hanesinden bir günah daha Selo hanesine iltica mı etmiş..)
***
Beklendiği üzere 18 Haziran’da Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kesin sonuçları açıkladı.
1- Anayasaya göre, akabindeki 5. gün (23 Haziran) Meclis yeni vekilleriyle ilk defa toplanır (tam Türkiyelileşecekken kahretsin ki İstiklal Marşının sözlerini aniden unuttuğunuz gün, hatırladın mı Selo?).
2- Meclis Başkanlık Divanı kuruluncaya kadar, en yaşlı vekil geçici Meclis Başkanlığı görevini üstlenir (Deniz Baykal görevi üstlenirken, sıranın altında tetris oynamıyordu idiysen burada da gecikme olmadığını hatırlayacaksın Selo).
3- Yemin töreninin (23 Haziran) ardından, Meclisin ilk görevi Meclis Başkanlık Divanını seçmek olur (Dilek Öcalan’lı geçici Divanı da mı biz hatırlatalım, iyisi mi sen B12 başla Selo.).
4- Meclis Başkanının bu tarihten sonraki 10 gün içerisinde seçilmesi gerekiyordu, 10 gün bile beklenmeden 1 Temmuz’da AK Parti’li İsmet Yılmaz Başkan seçildi (e artık bu golü de “unutursan kalbiniz kurusun” zaten Selo..).
5- Aynı gün Genel Kurulda, Bakanlar Kurulunun istifasının kabul edildiğine ve yeni hükümet kuruluncaya kadar göreve devamına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi okunur (bu istifalar ta 9 Haziran’da verildi, sahi gecikme nerede Selo?).
6- Divan oluşumunun ardından Cumhurbaşkanı (Anayasa’nın 109. maddesi gereği), seçilen vekillerden bir Başbakan atayarak hükümeti kurmakla görevlendirir,
(Erdoğan, akabinde vakit kaybetmeden Davutoğlu’nu görevlendirirken sen yumurta hesaptan #teroristturkey twitlemiyordu isen bunu da unutmuş olamazsın di mi Selo !)...
***
Artık bu aşamada, Cumhurbaşkanı görevlendirdikten sonra hükümetin kurulması için anayasal olarak tanınan süre 45 gündür (yok, bunu biliyordur artık).
45 gün içinde hükümetin kurulamaması halinde, Cumhurbaşkanı 116. Madde gereği Meclis Başkanına danışarak seçimlerin yenilenmesine karar verebilir (o Başkan Dengir Mir Mehmet olmadıktan sonra.. di mi Selo).
Seçimlerin yenilenmesi kararının Resmi Gazetede yayımlanmasının ardından Cumhurbaşkanınca karar verilmesi halinde, kararın verildiği günden sonraki 90’ıncı günü takip eden ilk Pazar günü seçim yapılır.
Yine yasaya göre; bütün bu aşamalardan geçilip yeni Bakanlar Kurulu güvenoyu alana kadar, Davutoğlu Başkanlığındaki mevcut Bakanlar Kurulu görevde olacak; kararname de çıkarabilecek, atama da yapabilecek (B 12’lere antidepresan da mı eklesek Selo..).
Ve yeni Bakanlar Kurulu listesinin Meclise sunulmasıyla, eski Bakanlar Kurulunun görevi sona erer (ben deyim “koalisyon olursa 45 gün içinde”, sen de “kurulmazsa Kasım sonlarına kadar”).
İşte senin dört gözle beklediğin tarih ta burası Selo.. Hayır, bil de sonra “Akp ülkeyi kanunsuz ve hukusuz şekilde hala yönetiyor” filan diyerek,
Saz çalarken kazandığın prestiji, boş atıp dolu atıp tutarken yerlere düşürüp kırma diye..
Hatice OLGUN