|
|
|
|
|
|
|
|
Geçenlerde bir profesör ekranda depremle ilgili konuşuyor… Oldukça hayati sayılabilecek bilgilerden ve hatta bu konudaki son gelişmelerden bahsederken (fark ettim ki) bir yandan ilgiyle anlattıklarını dinlerken, bir yandan da adamın sarıdan kahverengine dönmüş diş lekelerine takılıp kalmışım
Yeri geldiğinde cömertçe takdir eden ve hatta bonkörce hoş gören yanıma rağmen, küçücük kusurları bile gözden kaçırmayan eleştirel tarafımı ben de sevmiyorum aslında; istemsizce “adamın dişlerine bak” dedim. Kızım “insaf anne, adam ne kadar önemli şeylerden bahsediyor, sen yalnızca dişlerine mi baktın” dedi…
Elbetteki anlattığı şeylerle yakından ilgileniyordum, zaten bunun için diğer kanallarda daha keyifli sayılabilecek ve anlık da olsa günlük sıkıntılarımı unutturabilecek birkaç program varken, ben o an için bir profesörün depremle ilgili anlattıklarını dinlemeyi tercih ediyordum. Bununla birlikte bu değerli bilim adamı o sırada ölümsüzlüğün şifrelerini bile veriyor olsa ben dişlerine yine de takılırdım, bunu da iyi biliyorum.
Aslında kusurlu güzelliği seviyorum, ne bileyim çoğu erkekte kelliğin, çoğu kadında yüzle uyumlu burundaki hafif bir kemerin kişiye ayrıca hoşluk kazandırdığını düşünüyorum. Yüzdeki küçük çillerin, ileri yaşlardaki kabul edilebilir kırışıkların ve özellikle ayva tüylerinin olduğu yerde durmasından yanayım. Porselen biblolar gibi olmanın doğal güzellikten “uzaklaşmak demek” liğinin ayrıca farkındayım yani...
Ancak takdir edersiniz ki (skoru korumak için görüntüden çok daha fazlasına ihtiyacımız olmakla birlikte) iyi bir görüntü söze her zaman bir-sıfır önde başlar. Hatta bırakın başkalarının varlığında üstünlük sağlamayı, aynanın karşısında bir kendiniz ve bir de sizin sağa-sola, oraya-buraya döndürdüğünüz aksinizden başka kimseler yokken bile, iyi bir görüntü bir-sıfır avantajlı çıkarır sizi evinizden.
Özgüven; ipeğe-kadifeye sarınmakla, boya-pudra sürünmekle, ve saraylarda barınmakla sağlanabilecek bir şey olmasa da onu desteklemek şarttır. Hep düşünürüm, kimin için giyinir- güzelleşiriz biz kadınlar? Kimin için taksitler, kampanyalar, tenzilatların içine düşer ve kimin için kayboluruz aynalarda?
İlk bakışta bir kadın karşı cinse hoş görünmek için süsleniyor gibi görünse de kadınların hani şu çaylı-sohbetli altın günlerine şahit olanlar bir birlerine üstünlük sağlamanın bir erkeği cezp etmekten bile önce gelebileceğinin rahatlıkla farkına varabilirler.
İlgisi çekilmeye çalışılan karşı cins, alt edilmeye ve üstünlük sağlanmaya çalışılan hem cins… Peki ya kendiniz için güzelleşiyor olabilir misiniz? O gün kendinizi iyi hissetmek adına, hoş sözler duymak, söylediklerinizde etkili olmak adına yada hayattan daha bir keyif almak adına yapıyor olabilir misiniz?
İş yerinizdeki o açığınızı arayan süslü-püsküllü hem cinsinizin, bu halinizi günlerdir iple çekiyormuşçasına karşınıza çıkıp samimiyetsiz bir samimiyetle “şekerim bu gün çok kötü görünüyorsun, hasta mısın” dediği (sizin için sinir bozucu, onun için müthiş keyifli) bir duruma düşmemek adına yapıyor olabilir misiniz?
Daha evinizden çıktığınızda görüp görebileceğiniz ilk duvara asılmış koskocaman bir afişteki harika bir kadının her ne reklamı yapıyor olursa olsun önce saçlarına, vücuduna ve cezp edici ifadesine hayranlıkla bakakalmamak ve “ben de varım” diyebilmek adına olabilir mi?
Eşinizin yada sevgilinizin beğenisini korumak, çocuğunuzun arkadaşları arasındaki itibarını artırmak, açıkta yada içte ne yaşıyor olursanız olun dimdik ayakta olduğunuzu herkese göstermek adına olabilir mi? Yada diğer bir şık yani “hepsi” seçeneği midir kendinize bakıyor oluşunuzun altında yatan?
Aslında kadınlar özgüvenleri adına önce kendileri için giyinirler. Çevresindekilerin saygınlıklarını korumak adına ikincil olarak sevdikleri için, acımasız rekabet adına da en son olarak hiç sevmedikleri için daha iyi görünmeye çalışırlar.
Kendi kendilerine oturdukları sanal jüri koltuğunda bütün bu yarışın müsebbibi olduğunu düşünüp gururlanan karşı cinsi üzmek istemezdim ama araştırmalar gösteriyor ki kadınlar en son sebep olarak öteki erkekler için iyi giyinirler…
Sevgilerimle..
|
|
